Yeşil Sol Parti Seçim Beyannamesini Açıkladı

Yeşil Sol Parti Seçim Beyannamesini Açıkladı
Anayasa Mahkemesi'nde devam eden kapatma davası nedeniyle HDP, seçimlere Yeşil Sol Parti'nin çatısı altında gireceğini açıkladı.HDP eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, Yeşil Sol Parti eş sözcüleri Çiğdem Kılıçgün...

Anayasa Mahkemesi'nde devam eden kapatma davası nedeniyle HDP, seçimlere Yeşil Sol Parti'nin çatısı altında gireceğini açıkladı.

HDP eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, Yeşil Sol Parti eş sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, Emek ve Özgürlük İttifakı ve HDP bileşenlerinin yöneticileri Ankara'daki toplantıya katıldı.

Partinin yayımladığı seçim beyannamesi ise dört ayrı bölüm ve 50 farklı başlıktan oluştu. Kürt sorunu, çevre, ekoloji, demokrasi, kadın, işsizlik ve emek gibi sorunlar için farklı çözüm hedefleri bildirgede yer aldı.

"Faşizme Dur Diyeceğiz"

"Demokratik cumhuriyet" vurgusunun sık sık yapıldığı beyannamede şu ifadeler kaydedildi:

Ya faşizme dur diyeceğiz veya faşizm daha da kurumsallaşacak. Bir yol ayrımındayız. Bizler hem faşizme dur diyeceğiz hem de demokrasinin, özgür ve eşit geleceğin teminatı olarak Meclis’te çok daha güçlü yer alacağız.

Seçim beyannamesinde yer alan başlıklar ise yaşanan diğer problemlere odaklandı. 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta yaşanan depremleri konu alan Yeşil Sol Parti, "merkeziyetçiliğin toplumsallığın özüne uymadığını göstermiştir" ifadelerini kullandı. Daha sonra ise Kürt sorununa değinildi.

Diyalog Yoluyla Çözmek İstiyorlar 

Kürt sorununa değinen Yeşil Sol Parti, seçim beyannamesinde şu ifadeleri kaydetti:

Türkiye’nin en köklü sorunu olan, cumhuriyetin demokratikleşmesiyle doğrudan bağlantılı ve iç içe geçmiş Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için gereken sorumluluğu üstlenmeye geliyoruz. Sorunlarımızı konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel yaklaşımımızdır.

Parlamenter Sistem ve Kayyum Rejimi

Yerel bir demokrasi inşa etmek istediklerini söyleyen Yeşil Sol Parti, beyannamesinde şunları bildirdi:

Kuvvetler ayrılığının yerele doğru genişlediği, yerel yönetimlere yetki ve kaynak devrinin güvence altına alındığı, yerel yönetimler üzerinde merkezi vesayete son verildiği, yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasiyi inşa etmek için geliyoruz.

Halk iradesine ve seçim adaletine ipotek koyan ve bir yönetim biçimi haline gelen kayyım rejimine son vermek için geliyoruz.

Ekonomide Örgütlü Emek 

Devam eden enflasyon ortamı ve maddi problemlere değinen Yeşil Sol Parti, "örgütlü emek" ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:

İktidarın sermayeyi önceleyen kapitalist ekonomi politikalarına, emek ve emekçi düşmanlığına, savaş, güvenlikçi ve silahlanma harcamalarına, kadın yoksulluğuna karşı emeğin ve halkların birlikte özgürleşeceği Demokratik Cumhuriyet’i birlikte inşa edeceğiz. Esnek ve güvencesiz çalışmaya, emeğin sömürüsüne ve iş cinayetlerine karşı örgütlü emek ile birlikte değiştireceğiz.

Son olarak haklar, dış politika, kadın hakları ve dini özgürlükler konusunda şu ifadeler öne çıktı:

  • Yeni anayasada barış hakkı, hakikat hakkı, sendika kurma hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, temel gelir hakkı, konut hakkı, engelli hakları, temiz suya ve yeterli gıdaya erişim hakkı, vicdani ret hakkı, kültürel kimlik hakkı, anadilini kullanma hakkı, eğitim ve öğrenim hakkı, bilgi edin- me hakkı, adil yargılanma hakkı, çocuk hakları, yaşlı hakları, hayvan hakları ile düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğünü garanti altına alan sivil, özgürlükçü ve eşitlikçi yeni bir anayasa 3’üncü Yol’un özgürlük sözleşmesidir.
  • Dış politikayı diplomasi yerine savaş, şiddet ve askeri anlayışla yürüten iktidar blokuna ve küresel savaş güçlerine karşı barışçı bir dış politika için geliyoruz.
  • Halkları savunmasız kılan, kadınları şiddetin ve sömürünün hedefi haline getiren, ekolojik yıkıma sebep olan ve sermaye odaklarını zenginleştirerek toplu- mu yoksullaştıran savaş anlayışına dayalı dış politikayı birlikte değiştireceğiz.
  • Devletin, dini ve inançları tahakküm altına almasına ve inançlara yönelik tekçi, inkârcı ve asimilasyoncu politikalara karşı özgürlükçü laikliği savunuyoruz.