İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Sitrak Kaplan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada Maktul Celal H'nin ailesi ile tarafların avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada söz verilen sanık Kaplan, cinayete ilişkin "Öyle bir şey olmamıştır." ifadesini kullandı.

Sanık Kaplan'ın avukatı Buse Kaya ise soruşturma sürecinde maktulün bulunduğu bodrum katından başka yerde arama yapılmadığını, bu aramada da yalnızca meyve bıçağı bulunduğunu söyledi.

Müvekkilinin olay günü giydiği gömleğin üzerindeki kan örneğinin de incelenmediğini öne süren Kaya, üzerine atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığını savundu.

Kaya, müvekkilinin ev hapsi tedbiriyle tahliyesine ve beraatine karar verilmesini talep etti.

Son sözü sorulan sanık Kaplan, "Hiç halim yoktur, ne yaptığımı bilmiyorum." dedi.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Kaplan'ı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Heyet, sanığın üzerine atılı "hırsızlık" suçundan ise yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatine hükmetti.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Cevat H'nin 26 Ekim 2022'de Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğüne babası Celal H. (65) hakkında kayıp başvurusunda bulunması üzerine polis ekiplerince yapılan çalışmada, bu kişinin en son sanık Sitrak Kaplan (79) ile Kocamustafapaşa'da bir adreste buluştuğunun tespit edildiği anlatılıyordu.

Araştırmalar sürerken sanık Kaplan'ın kızının emniyeti arayarak babasının telaşlı bir şekilde evden ayrıldığını bildirmesi üzerine polis ekiplerince 31 Ekim 2022'de adreste yapılan aramada, kömürlükte Celal H'nin cesedinin, 4 çuval içerisinde parçalara ayrılmış halde bulunduğu aktarılan iddianamede, Adli Tıp Kurumu raporuna göre de maktulün ölümünün kesici ve delici alet yaralanmasından kaynaklandığı belirtiliyordu.

İddianamede, sanığın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.