Kredi kartı ile yapılmış olan ödemeler rekor kırmaya devam ediyor. Buna ek olarak rekora, karttan yapılan nakit avans çekimi de dahil oluyor. Yakın zamanda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 20 Nisan haftasına yönelik verilerini paylaştı. Bu doğrultuda, bireysel kredi kartının kullanım hacminde büyük bir artış görüldü. Bu hacim, 603 milyarı aşarken, 822 milyar liralık ihtiyaç kredisine de bir adım daha yaklaştı.

Geçen yılın aynı dönemine bakıldığında ihtiyaç kredisinin kredi kartına oranı 2 civarındaydı. Bu yıl oranda bir gerileme görüldü. Bu noktada, 1.36 katına geri çekildi. Bu verilere bakılarak, kart kullanımının her geçen gün artarak devam ettiği görülüyor. Bu artış süresince pek çok etmen yer aldı. Bunlar arasında; kart faizinin kredi faizinden düşük olması, tüketim taleplerinin öne çekilmesi, acil nakit ihtiyaçları, limitlerin gelirlere paralel artması, bankaların krediyi limitli vermeyi tercih etmesi bulunuyor. Bu noktada bazı sorunlar da baş gösteriyor. Artan kullanımla birlikte yanlış hesaplar beraberinde geldi. Bu da kişilerin bütçe dengesini sarsıntıya uğrattı.

1- Sadece asgari tutar ödemesi yapmak

Kart limitini pek çok insanımız yanlış anlıyor. Bu limit aslında size bir nevi ödünç verilmiş olan bir paradır. Bu ödünç parayı harcayıp aylık ödemeleri yapmamanız durumunda cebinizden daha fazla çıkacağı anlamına gelir. Asgari ödeme tutarı da kart limitini aşanlar için belirli oranlarda değişiklik gösteriyor. Bu oran 25 bini aşanlar için yüzde 40 iken, 25 bin liranın altındaki limitlerde ise dönem borcunun yüzde 20'sini kapsıyor. Bilinçli bir kart kullanıcısı ise bu noktada, asgari tutardan ziyade dönem borcunu ödüyor.

2- Borcu borç alarak çevirmeye çalışmak

Kredi kartı borcu olan bazı kişiler bu borcu ödemek için farklı kredi kartlarından avans çekiyor. Bu işlem doğru değildir. Bu noktada borcu farklı bir borç alarak kapatmak sizleri bir kısır döngüye sokar. İlgili durum borcu sıfırlamanızı imkansız hale getirir. Bunun yanı sıra, yasal takip, kredi notunun düşmesi gibi sonuçlar doğurur.

3- Ekstreyi düzenli olarak kontrol altında tutmamak

Kredi kartı ekstresi her ay düzenli olarak kontrol edilmelidir. Çoğu kişi ise bunu gözden kaçırıyor. Bu noktada, sizlerin tarafına uygulanan faiz, işlem ücretleri, kart aidatı, iptal edilen otomatik ödeme talimatı, mükerrer para çekimleri gibi işlemler kullanıcının gözünden kaçarak çeşitli sorunlara yol açabiliyor. Bu noktada bütçe kontrolü için ekstre kontrolünün etkisi gözden kaçırılamayacak kadar büyük ölçüdedir.

4- Pasif kartın iptalini gerçekleştirmemek

Kredi kartınızla 180 gün yani 6 ay herhangi bir işlem gerçekleştirmezseniz, kartınız bankanız tarafından pasif duruma düşer. Bu durum, kartın kapanmasına yol açmaz. Bu durum da, kart limitinize bir kısıtlama getirir. Kartın tamamen iptal edilmesi için bankanın aranması ve kapatılma işlemine onay verilmesi gerekiyor. Kartın pasif duruma geçmesi bankalar tarafından olumsuz bir durum olarak da nitelendirilebilir.

5- Birden fazla kartı elde bulundurmak

Hesabın olduğu her bankanın kartına sahip olmanıza gerek yoktur. Bu durum, doğru bütçe planlaması yapmanızı zorlaştıracak bir etmendir. Kart aidatı gibi ödemeler de ekstra masraf anlamına gelir ve cebinize zarar verir. Elinizde fazladan kartların bulunması, size sunulacak limitin artacağını göstermez. Elinizde bulunan tüm kartların limiti gelirinizin 4 katını aşmayacak şekilde düzenlenmiştir.